Ağrı Dağı’nın New York Times çoksatan yazarı Christopher Golden’dan Kuzey Irak’ta geçen korku ve macera dolu bir hikâye: Pandora Odası. Gerçekte iki kutu vardı. Bir tanesi Pandora’nın, bir tanesi de kız kardeşi Anesidora’nın. Biri, tanrıların lütuflarını içerirken diğerindeyse korkunç lanetler saklı.
Kuzey Irak’taki bir antik kentte arkeolog Sophie Durand gizemli bir kutunun olduğu bir odayı keşfeder. Duvarlardaki çivi yazıları Pandora efsanesini doğrularken Büyük İskender’den de uyarı içerir. İşler giderek garipleşir ve çirkinleşirken tuhaf vakalar uzmanı Ben Walker, Sophie’nin ekibine katılır.
Pandora odasında dehşet
Lütufları mı yoksa lanetleri mi içerdiğini umursamadan hem çevredeki ülkelerin hem de Irak’taki güçlerin tek amacı onu ele geçirmektir. İnsanlar planlar yaparken doğaüstü güçler uyanmak üzeredir ve Sophie, Walker ve ekiptekiler için Pandora Odası’nda dehşet başlar.